Sadece bir tasarım değişikliğinin ötesindeki bu yenilik, Dacia’nın başarı öyküsünün ardındaki güçlü değerlere dayanıyor ve markanın geleceğe yönelik vizyonunu somutlaştırıyor.
Yeni logo, yeni kimliğin en güçlü özelliği
Yeniden tasarlanan ve artık beyaz olarak kullanılacak olan yeni Dacia logosu, ön ızgaranın ortasında yer alıyor ve markanın yeni kimliğinin en güçlü özelliğini temsil ediyor.
Bir zincirin halkaları gibi minimalist çizgilerle birbirine kenetlenen ‘D’ ve ‘C’ harfleri yeni tasarımın güçlü ve sade yaklaşımını yansıtarak tamamen yeni bir logo oluşturuyor. Yeni tasarım hem yakından hem de uzaktan hemen fark edilebilen ve kolayca tanınan bir marka imajı oluşturuyor. Yeni logo ayrıca her bir jant göbeğinin ortasında da bulunuyor.
Yeni Dacia yazısı ise, her modelin arka panelinde ve direksiyon simidinde kullanılıyor. Tasarım gereği minimalist olan yazıda, her bir harf bütünlüğü bozmadan zarif bir şekilde birbirinden ayrılıyor.
Dış tasarım anlamında diğer önemli değişiklikler; Sandero Stepway ve Duster modellerinde bulunan ‘’Monolit Gri’’ renkli yan aynalar ve tüm modellerde bulunacak olan Monolit Gri tavan rayları, ön ve arka tampon altı koruma kaplamaları olarak öne çıkıyor.
Dacia CEO’su Denis Le Vot, Dacia ürün gamının yeni marka kimliğiyle pazara sunulmasının, bir yıldan uzun bir süre önce başlayan bir stratejiye dayandığını belirterek; “Marka değerlerimiz olan sadelik, sağlamlık ve özgünlük, yeni marka kimliğimiz ile daha iddialı ve modern bir şekilde uyum sağlıyor. Bu değişim, Dacia’nın hedeflerine ulaşmasında yeni bir itici güç olarak öne çıkıyor” dedi.
AYNI DNA, YENİ MOMENTUM
Önümüzdeki dönemde genişleyen ürün gamına iki yeni model daha ekleyecek olan Dacia, %100 elektrikli Spring ve çok yönlü C segmenti aile otomobili olan Jogger ile ürün gamını tamamen yenileyecek. Yeni marka kimliğinin lanse edilmesiyle markanın yenilenme süreci zirveye ulaşıyor. Baştan aşağı her şeyi değiştiren Dacia, markanın özüne sadık kalmaya devam ediyor.
Markanın temel ilkesini, müşterilerin beklentilerine yanıt veren ancak sadece gerekli olana odaklanan araçlar üretmek oluşturuyor. Dacia modelleri her şeyden önce sağlam, güvenilir ve çok yönlü kullanıma uygun özellikleri ile kendini gösteriyor. Yeni marka kimliği ile doğadan ilham alan Dacia, ‘’Haki’’ rengini ilk defa kullanıma sunuyor ve doğayla olan yakın bağlarının altını çiziyor.
Dacia, özellikle akıllı çözümler üretmek ve otomotive yenilikçi düşünme yaklaşımları getirmek üzere hareket ediyor. Bu, krom kaplama ve doğal deri gibi malzemelerin kullanımını aşamalı olarak kaldırmak anlamına geliyor.
Dacia, Renault Grubu’nun 23 Nisan 2021’deki Yıllık Genel Kurulu’nda verdiği taahhütlerden birini kademeli olarak uygulamaya koyarak 2023’ten itibaren, grup içinde tüm araçlarını 180 km/s maksimum hız ile sınırlandıran ilk marka olacak.
Dacia Ürün Performans Direktörü Lionel Jaillet, Dacia’nın tamamen yeni bir marka kimliğine kavuşmuş olsa da, hala aynı DNA’yı korumaya devam ettiğini vurgulayarak, “Ekiplerimiz yeni marka kimliğini Dacia ürün gamının tamamına uygulayarak harika bir iş çıkardı. Bu değişim, otomobil tasarımlarımızın hala özüne bağlı, aynı zamanda çekici olduğunu göstermek için güzel bir fırsat.
Marka kimliği ile birlikte Dacia da zamanla değişiyor. Markamız ulaşılabilir ve çevre dostu otomobillere akılcı bir yaklaşım getiriyor ve ihtiyaca yönelik donanımlarla çok yönlü ve sağlam otomobiller üretiyor. Yeni marka kimliğimiz bu mesajları vererek markayı daha da çekici hale getiriyor’’ dedi.
Dacia Tasarım Direktörü David Durand, “Mekanik dünyadan ilham alan yeni Dacia logosu, sadeliği ve sağlamlığı simgeliyor, aynı zamanda Dacia topluluğunun güçlü bağını da temsil ediyor” dedi.
TÜM ÜRÜN GAMI AYNI ANDA YENİLENDİ
Bu, otomotiv endüstrisinde muhtemelen bir ilk. Dacia, yeni marka kimliğini tüm ürün gamında eş zamanlı olarak devreye alıyor.
Yeni marka kimliğine sahip araçlar Ekim 2022’deki Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenecek, sonrasında kullanıcılarla buluşacak.